16 Eylül 2010

VERMEK VEREBİLMEK






Minicik bir kedi yavrusuna yediği lokmadan vermemek için tekme atıp, kalan kocaman parçayı boğulurcasına gırtlağına tıkıştıran zavallı  insanoğlu, hayatı yaşadığı günden ibaret sandığı için yediklerini bile yanına kar sayar.. şimdi moda ya az ama sık sık yemek lazımmış diye çok ama sık sık yer çatlayana kadar.. hiç yiyemeyen aç olanı düşünmez.. Küçük bir buzul üzerinde ne yapacağını şaşırmış bir halde etrafına bakınan beyaz kutup ayılarını gördüğünde bana ne der...Bilmem kaç senesinden kalmış iki beden küçük kıyafetleri belki olur bir gün diye saklar dolaplar dolar taşar ama ayağında ayakkabısı olmayan giyecek hırkası bulanmayanları görmez..Manzaram kapanıyor diye ağaçları keser ,çiçekleri yolar...Henüz meme emen ana kuzusu hayvanları kesip yerken hiç acımaz vicdanı...bahane hazırdır Allah bizim için yaratmadı mı onları...Hangi kitap yazar ana kuzusunu ye diye....Karnı  doymaz ama asıl aç olan gözleridir..Sevmez ama hep sevilmek ister,vermez ama hep almak ister......


..Tüm büyük uygarlıklar insanın karmaşık bencil karanlık doğası yüzünden yok oldular..





Almadan  vermeyi bilen,paylaşabilen,fedakarlık edebilen, gerçekten sevebilen insanlar geleceğin aydınlığında birleşe bilecekler.


Vermek  ile ilgili ne güzel de söylemiş bir şeyleri Halil Cibran....


“sahip olduklarınızdan verdiğinizde,
çok az şey vermiş olursunuz;gerçek veriş, kendinizden vermektir.çünkü sahip olduklarınız, yarın ihtiyacınız olabilir diye saklayıp koruduğunuz şeylerden ibaret değil mi?


ve yarın, kutsal şehre giden hacıları takip ederken, kemiklerini,
iz bırakmayan kumlara gömen fazla uyanık bir köpeğe ne getirebilir?


ve ihtiyaç korkusu da, ihtiyaçtan başka birşey değil midir?


kuyunuz tamamen doluyken susuzluktan korkmak,
tatmin olamayan bir susuzluk göstermez mi?


çok fazla şeye sahip olup, çok az verenler, bunu
gösteriş isteyen gizli arzuları için yaparlar,
ki bu da armağanlarını yararsız kılar.


ve bazıları vardır ki, çok az şeye sahiptirler ve hepsini verirler.
bunlar hayata ve hayatın definesine inananlardır,
ve kasaları hiç boş kalmaz.


bazıları sevinçle verirler, bu sevinç onların ödülüdür.


bazıları ise ızdırap içinde verirler ve bu acı onların vaftizidir.


ve bazıları vardır ki, ne vermenin acısını hissederler,
ne sevinç ararlar, ne de bir erdemlilik düşüncesi taşırlar;


onlar, şu vadideki mersin ağacının kokusunu salışı gibi verirler.


böyle kişilerin ellerinde tanrı dile gelir ve
onların gözlerinden tanrı, dünyaya gülümser.


istendiği zaman vermek güzel bir davranış olabilir; fakat
istenmeden, ihtiyacı hissederek vermek çok daha anlamlıdır.


ve cömert olan için, verecek kimseyi aramak,
veriş olayından daha fazla sevinç getirir.


vermekten alıkoyacağınız herhangi bir şey olabilir mi?


sahip olduğunuz her şey bir gün verilecektir.


öyleyse şimdi verin ve vermenin hazzını
mirasçılarınız değil siz yaşayın..


çoğunlukla şöyle dersiniz:
‘vereceğim, ama hak edeni bulabilirsem.’


ne koruluktaki meyve ağaçları böyle düşünür,
ne de çayırdaki sürüler.


onlar, saklandığında çürüyecek olanı, yaşayabilsin diye verirler.


herhalde kendisine günler ve geceler verilmesini hak eden
bir kişi, sizden gelebilecek şeyleri de hak eder.


ve hayat okyanusundan içmeye hak kazanmış bir insan,
sizin küçük ırmağınızdan da bir bardak su alabilir.


faydasından öte, kabul etmenin gerektirdiği cesaretten ve
güvenden daha büyük bir değer var mıdır?


ve siz kim oluyorsunuz da, onların göğüslerini yırtarak
gururlarını korunmasızca ortaya seriyor, sonra da
onların değerlerini örtüsüz ve gururlarını
utanmasız olarak değerlendiriyorsunuz?


önce kendinizi vermeye hak kazanmış ve
verme olayında bir aracı olarak görün.


çünkü gerçekte herşeyi veren hayattır
ve siz kendinizi bir verici olarak belirlediğinizde,
sadece bir tanık olduğunuzu unutuyorsunuz.


ve siz alıcılar, ki hepiniz bu gruba dahilsiniz, ne kendinize
ne de size verene bir boyunduruk yüklememek için,
hiç bir minnet hissi taşımayın.


bunun yerine, armağanları kanat yaparak,
verenle beraber yükselin;


çünkü borcunuzu gereğinden fazla abartmak,
annesi özgür yürekli dünya,
babası evren olan cömertlik olgusundan
şüphe etmek demektir…”




Astrobenefik Arzu Cengiz

blog posts 4

Sansür sonrası Ekşi Sözlük’ün trafiği BTK’nın kapatma kararından Ekşi Sözlük nasıl etkilendi? Twitter benzeri uygulama Bluesky App Store’da ...