En yüce malefik, daraltan, kısıtlayan, engeller koyan insanın kafasına kafasına vuran baş öğretmen Satürn bendenizin doğum haritasında hemen hemen her köşeden ceee yaparak ,bak ben sana bu yaşamda daha neler neler öğreteceğim geçmiş karmanı temizlemek için seni adam edeceğim der durur.....
Ama benim bunu anlayabilmem uzun zamanımı aldı.Her zaman başıma gelenler yüzünden ahlanmak vahlanmakla yada başkalarını suçlamakla geçen hayatımın aslında tamamiyle kendi eserim olduğunu anladığımda o kadar çok şey kaybetmiştim ki.Ama her kaybın bir kazanç olduğunu da öğrendiğimde geçmişime bakıp yaşadıklarıma ve bu yaşananlara dahil olanlara teşekkür etmişimdir.
Astroloji yaşamımın bir parçası olduğundan beri sorgulama ve kabullenme yetim inanılmaz derecede gelişti.Kendinizden bile gizlemeye çalıştığınız yönleriniz bir çarşaf gibi serildiğinde önünüze tüm kırışıklıkları gördüğünüzde elinizde buharı çok güçlü bir pres ütü olsa bile o kırışıklıkları yok edemiyorsunuz takii kabullenene kadar.
Etkin bir Satürn transiti gelip kapınızı çaldığında evde yokum kardeş diyebilme şansınız olmadığından gelene kucak açmak ve onu iyi bir şekilde ağırlamaktan başka yapabileceğiniz bir şey olmadığını biliyorsanız ne mutlu size...
İki seneden beri natal haritamda 4. evimde bulunan karanlıklar prensi sevgili Pluto, bolluk veren genişleten derinleştiren canım Jüpiter, olmasa da olurdu dediğim Güney Ay Düğümü ve ne yapacağı belli olmayan Uranüs birlikteliğinin üzerinden bir ileri bir geri hareket eden Canım öğretmenim Satürn birde tam tepemdeki transit Uranüsle didişirken tüm bunlar yetmezmiş gibi natal ayımla kavuşmuş olan transit Pluto ile de kare açı yaparken sanırım ben tüm bunların sonucunda olmak yada olmamak olgusu içinde kavrulacağım yada hamdım piştim oldum diye ortalarda koşturup duracağım...(vallahi de billahi de bilmece değil tüm bunlar)
Delilikle sezgisellik arasında gidip geldiğim tüm bu zamanlar hayır olsun..
Seni seviyorum Satürn'üm Malefik'im...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder